Erdoğan’ın Afrika ziyaretlerinde değişmez gündem maddelerini Türkiye’nin ihracat pazarının çeşitlendirilmesini teminen Afrika ülkeleriyle ikili ticaret hacminin artırılması ve 17-25 Aralık operasyonlarından itibaren Gülen Cemaati’nin Afrika’daki faaliyetlerinin sonlandırılmasına yönelik girişimlerde bulunmak oluşturuyor. Erdoğan’ın Afrika’daki son ziyaretlerinde ise bu iki sabit gündem maddesi dışında yeni bir konunun önem kazandığı görülüyor: Başta silahlı insansız hava aracı (SİHA) olmak üzere Afrika’ya silah satılması.
Bu çerçevede, Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta Angola, Togo ve Nijerya'yı kapsayan Afrika ziyaretinde en önemli gündemlerinden birisini başta SİHA olmak üzere, Afrika’ya silah satılması teşkil etti. Türkiye’nin Afrika’ya silah ihraç ederek kıtadaki askeri faaliyetlerini artırma, ekonomik kazanç elde etme ve Türk SİHA’ların yurtdışında satışıyla ülke prestijinin artması gibi beklentileri bulunuyor. Bu bağlamda, Türkiye’nin şimdiye kadar Afrika’da ticari ilişkileri, yatırımları ve kültürel faaliyetleriyle etkinliğini artıran yumuşak bir güç olmaktan çıkarak güvenlik ilişkilerini önceleyen bir sert güç olmayı seçtiği anlaşılıyor.
Sömürgecilik hafızası ve Soğuk Savaş dönemindeki acı tecrübeleri hesaba katıldığında Afrika ülkelerinin askeri konulara daha temkinli yaklaşması ve Türkiye’nin güvenlik işbirliğini önceleyen politikalarının ters tepmesi beklenebilirdi. Ancak, Erdoğan'ın Türk savunma sanayi ürünlerini pazarlamaya yönelik arzusunun Afrikalı muhatapları tarafından karşılıksız bırakılmadığı, dahası Erdoğan’ın ziyaret ettikleri dahil bazı Afrika ülkelerinin Türkiye’yle bu alanda işbirliğine fazlasıyla hevesli olduğu görülüyor. Türkiye’nin bu sene içinde Etiyopya ve Fas’a da SİHA sattığına dair bilgiler basında yer almıştı. Öte yandan, Temmuz ayında Türkiye’yi ziyaret eden Angola Devlet Başkanı João Manuel Gonçalves Lourenço, Türkiye’den SİHA ve zırhlı taşıyıcı alımına ilişkin talepte bulunmuştu. Erdoğan’ın iade-i ziyaretinde de konunun tekrar ele alındığı anlaşılıyor. Erdoğan’ın ziyaret ettiği diğer ülke olan Nijerya’da Devlet Başkanlığı Sözcüsü Garba Shehu da, Türkiye’nin Afrika ülkelerine SİHA ihracatı konusunda “Nijerya, ülkemizden ve komşu ülkelerden terörün ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilecek tüm ortaklıkları memnuniyetle karşılamaktadır.” demişti. Nitekim Erdoğan’ın bu ziyareti sırasında iki ülke arasında güvenlik alanında işbirliği anlaşması imzalandı. Benzer şekilde Togo Devlet Başkanı Faure Gnassingbé, “Türkiye’nin askeri kapasitesini biliyoruz ve (bu sebeple) Türkiye’ye yakınlaştık.” diyerek Türkiye’den esas beklentisinin ne olduğunu ifade ediyordu.
Afrikalı devletlerin Türk SİHA’larına yönelmesinin çeşitli sebepleri var. Öncelikle Türk SİHA’ları Batılı devletler tarafından satılan SİHA’lara göre yaklaşık 20 kat daha ucuz. Örnek vermek gerekirse Baykar “Bayraktar TB2” 1 ila 2 milyon dolara alınabilirken, ABD menşeli yeni nesil “Protector” SİHA’larının fiyatı 20 milyon doları buluyor. Mali açıdan çok geniş imkanlara sahip olmayan Afrika ülkeleri askeri harcamalar için gerekli kaynak ayırmayı başarsa bile, ABD gibi bazı ülkelerde silah satışının meclis onayına tabi olması temin süresinin uzamasına neden olabiliyor. Üstelik, insan hakları ihlalleri nedeniyle bu ülkelere silah satışı parlamentolar tarafından engellenebiliyor. Bu bağlamda, Nijerya’nın ABD’den almayı öngördüğü Cobra taarruz helikopterleri ve diğer savunma sistemlerini havi 875 milyon dolarlık askeri teçhizat satışı ABD Senatosu tarafından Nijerya’da yaşanan insan hakları ihlalleri gerekçesiyle geçtiğimiz aylarda engellendi. Türkiye’nin silah sattığı ülkelerde insan hakları konusunu gündeme getirmeyeceği izahtan vareste.
Afrika uzmanı Yusuf Kenan Küçük’ün ifadesiyle “Afrika politikasının ‘dronizasyonu’ olarak tabir edebileceğimiz ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son ziyaretinde belirgin bir şekilde ortaya çıkan yüksek teknolojili savunma sanayi araçlarının satılması gayreti, Türkiye'nin kıtadaki otoriter yönetimlerle birlikte anılmasına, dahası kıtadaki insan hakları ihlalleriyle ilişkilendirilmesine yol açabilir." Ne var ki, insan hakları sicilleri kabarık olan ve Batı’dan silah alımında yer yer sorunlarla karşılaştıkları için alternatif arayan otoriter Afrika yönetimleri ile, sorgusuz sualsiz silah satmaktan memnuniyet duyan Türkiye arasındaki ilişkiler güvenlik eksenli olarak yeniden teşekkül ediyor. Bu bağlamda önümüzdeki dönemde Türkiye’nin Afrika’da askeri faaliyetlerinin ve silah satışının artmaya devam etmesi beklenmeli.