Trump’ın Gazze’de Tehcir Planı Ne Kadar Gerçekçi?

February 3, 2025
by Servet Akman, published on 3 February 2025
Trump’ın Gazze’de Tehcir Planı Ne Kadar Gerçekçi?

ABD Başkanı Donald Trump 19 Ocak'ta henüz resmen göreve başlamadan Gazze'de bir ateşkes sağlanmasına katkıda bulundu. İsrailliler, rehinelerin bir bölümünün serbest bırakılmasıyla sevinç gösterileri düzenlerken, savaş nedeniyle yüzde 90'ı evlerini terk etmek zorunda kalan ve en az 47 bin kişinin hayatını kaybettiği Gazze'de ilk kez nispeten sakin bir ortam oluştu. Öte yandan, Trump, ateşkes anlaşmasının üzerinden yalnızca birkaç gün geçtikten sonra, Gazze’deki Filistinlilerin komşu ülkelere yerleştirilmesini öngören tartışmalı bir planı gündeme getirdi. İsrail içinde bazı aşırı sağcı politikacılar ve çevreler bu fikri desteklerken, Ürdün, Mısır ve Türkiye gibi bölge ülkeleri plana karşı çıkıyor. 

Trump, konuyla ilgili ilk açıklamasında, "Bilmiyorum, bir şeylerin olması gerekiyor ama şu an orası kelimenin tam anlamıyla bir yıkım sahası. Neredeyse her şey yıkılmış durumda ve insanlar ölüyor. Bu yüzden bazı Arap ülkeleriyle işbirliği yaparak başka bir yerde konut inşa etmeyi tercih ederim.” dedi. Ne var ki, Trump’ın önerisi ABD'nin uzun süredir benimsediği "iki devletli çözüm" politikasından keskin bir sapma teşkil ediyor.

Bölge Ülkelerinin Tavrı: Kesin Ret

ABD’den düzenli olarak dış yardım alan bu Mısır ve Ürdünlü yetkililer, Trump'la doğrudan bir diplomatik kriz yaşamamak adına bölgedeki diğer Arap ülkeleriyle ortak bir duruş belirlemeyi tercih ettiler. Bu çerçevede, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar tarafından 1 Şubat'ta yapılan ortak açıklamada, bölge ülkeleri herhangi bir bahaneyle Filistinlilerin zorla yerlerinden edilmesine karşı olduklarını kaydetti

Katar’da Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman el Sani’yle düzenlenen ortak basın toplantısı sırasında bir soru üzerine konuya ilişkin açıklama yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da "Türkiye olarak Kahire’de bu konuda yapılan bildirinin arkasındayız, bu bildiriyi destekliyoruz. Özellikle Filistin halkının Gazze’den sürülmesi, yerlerinden edilmesi, bunların başka ülkelere gönderilme projesine tamamıyla karşıyız. Bu gerçekten insanlık hukukuna aykırı bir teklif. Bunun karşısında durmak herkesin görevidir diye düşünüyoruz." dedi.

Ne var ki, bölge ülkelerinin muhalefetine rağmen, Trump’ın Gazze’deki nüfusun başka ülkelere dağıtılması önerisinde ısrarcı olduğu görülüyor. Bu minvalde, ABD’nin Ürdün Kralı II. Abdullah ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’yi ikna etmeye yönelik girişimleri başladı. Mısır Devlet Başkanı Sisi’yle bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Trump, 27 Ocak’ta düzenlediği basın toplantısında gazetecilere "Keşke Sisi bazı Gazzelileri kabul etse. Onlara çok yardım ettik ve eminim o da bize yardım eder. O benim arkadaşım. Dürüst olmak gerekirse, dünyanın çok zorlu bir bölgesinde. Ama bence bunu yapar ve bence Ürdün Kralı da yapar," dedi.

İsrail İçindeki Destekçiler 

Gazze’de ateşkes sağlanmasında önemli rol oynayan Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un da bu planı Netanyahu’yla da görüştüğü belirtildi. Ancak, Netanyahu konuya ilişkin şu ana kadar net bir tavır sergilemekten kaçındı. Netanyahu’nun bu çekimser tutumunun, 7 Ekim 2023 saldırısı sonrası Gazze'de yürütülen askeri operasyonun tam olarak istediği gibi sonuçlanmaması ve savaş süresince Filistinlilerin yerlerinden edilmesini bir oldubittiyle gerçekleştirme çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasından kaynaklanıyor olabilir.  

Bununla birlikte, Gazzelilerin tehciri fikrinin İsrail içinde de tartışıldığının altını çizmek gerekiyor. Örneğin, Hamas'ın 7 Ekim saldırılarından altı gün sonra, İsrail İstihbarat Bakanlığı tarafından 13 Ekim 2023’te hazırlanan bir belgede, İsrail’in güvenliğinin sağlanması için Gazze Şeridi'ndeki 2.3 milyon Filistinlinin Mısır'ın Sina Yarımadası'na zorla göç ettirilmesi önerilmişti. Mezkur Bakanlık tarafından önerilen üç alternatif içinde, Filistinlilerin Sina'da çadır kentlere yerleştirilmesi, ardından kalıcı şehirlerin inşa edilmesi ve insani bir koridor oluşturulması en çok tercih edilen senaryo olarak öne çıkmıştı. Her ne kadar İsrail hükümeti bu raporu yalnızca kavramsal bir çalışma olarak nitelendirse de, belge Filistin ve Mısır'da rahatsızlığa yol açmıştı.

Netanyahu’nun koalisyon ortaklarından aşırı sağcı İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich de geçtiğimiz Kasım ayında yaptığı bir açıklamada, "Gazze'nin nüfusunu iki yıl içinde mevcut büyüklüğünün yarısına indirebileceğimiz bir durum yaratmak mümkün” demiş ve İsrail’in Gazze’yi işgal altında tutması gerektiğini savunmuştu

Öte yandan, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Netanyahu hakkında Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle tutuklama kararı çıkarmış durumda. Bu gelişme, İsrail’in Filistinlileri zorla yerinden etme planlarının uluslararası hukuk açısından da kabul görmeyeceğini ortaya koyuyor. Nitekim Gazzeliler, Trump’ın açıklamalarına rağmen Gazze’nin kuzeyine geri dönmeye başladılar. 

Trump’ın temel motivasyonun, İsrail-Filistin ihtilafını kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme ulaştırmaktan çok, Suudi Arabistan ile İsrail arasında normalleşme sürecini hızlandırmak olduğu söylenebilir. Burada, Trump’ın 2020 yılında Suudi Arabistan’ın "doğru zamanda" İsrail’le ilişkilerini normalleştireceğine inandığına yönelik ifadesini hatırlatmakta fayda var. Geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde, önümüzdeki dört yıl içinde ülkesinin ABD'deki yatırımlarını 600 milyar dolara çıkarma niyetinde olduklarını belirtti. 

Mısır ve diğer Arap ülkeleri, Gazze’nin nüfusunun azaltılmasının İsrail’in bölgeyi ilhakına gidebilecek bir adım olarak değerlendiriyorlar. Ayrıca, Ürdünlü yetkililer kitlesel bir göçün ülke içindeki demografik dengeyi bozabileceğinden endişe ediyorlar. BM’ye göre, 11 milyona sahip Ürdün’de 2,3 milyon Filistinli yaşıyor. İsrail’deki bazı güvenlik çevreleri ise Gazze Şeridinin kontrol altında tutulması ve yeni sosyal patlamaların önüne geçilmesi için nüfusun azaltılmasının faydalı olacağını değerlendiriyor.   

Kırılgan bir ateşkes sürecinden geçen Gazze’de silahların daha ne kadar sessiz kalacağını kestirmek güç. Bölge ülkelerinin muhalefetine rağmen, Trump’ın Gazze’deki halkın komşu ülkelere veya dünyanın farklı ülkelerine parça parça dağıtılması niyetini dayatma ihtimalini yabana atmamak ve her türlü senaryoya hazırlıklı olmak gerekiyor.

You may also like

Erdoğan BAE ile neden anlaştı? Katar'ı Türkiye için özel kılan ne? #DıştanBakış

December 11, 2021
by Servet Akman and Haşim Tekineş, broadcasted on 11 December 2021
instituDE Dıştan Bakış programında Ortadoğu uzmanı diplomatlar Servet Akman ve Haşim Tekineş, Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında başlayan normalleşme sürecini, Katar'ı Türkiye için kıymetli kılan sebepleri ve Erdoğan sonrası dış politikasını nelerin beklediğini tartıştılar.

Servet Akman - İhraç Diplomatların Kişisel 15 Temmuz Hikayeleri

December 7, 2021
by Merve Atuş and Servet Akman, published on 7 December 2021
KHK'lı diplomat Servet Akman 15 Temmuz öncesi Hariciye'deki atmosfer, ihraç sürecinde ve sonrasında yaşadıkları, Türkiye'de karşılaştığı güçlükler ve yurtdışında yeni bir hayat kurma çabaları hakkında Merve Atuş'un sorularını yanıtladı.

Dıştan Bakış: Kılıçdaroğlu'nun Helalleşme Çıkışı

December 1, 2021
by Hüseyin Konuş, Ömer Güler and Servet Akman, published on 1 December 2021
instituDE Direktörü Hüseyin Konuş ile instituDE üyeleri Servet Akman ve Ömer Güler 'Dıştan Bakış' programında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'helalleşme' çıkışını farklı yönleriyle ele aldılar.