Mali, Burkina Faso ve Nijer 28 Ocak’ta yaptıkları ortak açıklamayla, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu'nu (ECOWAS) yabancı güçlerin etkisi altına girmekle suçladı ve üyesi olduğu bu örgütten ayrıldıklarını açıkladı. Bunun üzerine, ECOWAS yaptığı açıklamada bahse konu ülkelerin topluluğun önemli üyeleri olmaya devam ettiğini ve bu siyasi çıkmazı müzakere yoluyla çözmeye kararlı olduğunu kaydetti.
Mali, Burkina Faso ve Nijer’in ECOWAS’tan ayrılmakta direnmesi halinde onlarca yıllık bölgesel entegrasyon her yönüyle etkilenecek gibi görünüyor. Bölgenin yıllık yaklaşık 150 milyar dolar hacmindeki ticaret ve hizmet akışının aksamasının yanı sıra topluluğun vizesiz seyahat ve çalışma hakkına izin vermesi nedeniyle komşu ülkelere yerleşen milyonlarca insanın yerlerinden edilme tehlikesi bulunuyor. Örneğin, Fildişi Sahili tek başına Burkina Faso, Mali ve Nijer'den 5 milyondan fazla insana ev sahipliği yapıyor.
ECOWAS’ın Nijer, Burkina Faso ve Mali ile İlişkileri
Mali’de 2020 yılında sivil yönetimi devirerek iktidara el koyan cunta, bir yıl sonra başka askeri grup tarafından devrildi. Komşu Burkina Faso da 2022 yılında art arda yaşanan iki askeri darbeyle benzer bir akıbet yaşadı. Batı'nın önemli bir güvenlik ortağı olarak görülen Nijer’de ise 2023 Temmuz ayında bir askeri darbe gerçekleşti.
ECOWAS ve Afrika Birliği, prensip olarak iktidarın sivillere devretmesi yönünde darbecilere baskı uyguluyor. Darbe yapan askeri liderler de genellikle uygun bir zamanda yönetimi devredeceklerini vaat ediyorlar. Bu bağlamda, Mali’deki askeri hükümet bu yıl Şubat ayında seçim yapma sözü vermişti. Ancak seçimler bilahare belirsiz bir tarihe ertelendi. Burkina Faso'da bu yaz için seçimler planlandı ama seçimlerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belirsizliğini koruyor. Nijer'in askeri liderleri sivil yönetime geçiş için üç yıl süre istedi.
Darbecilerin iktidarı sivillere devretmemek için sergilediği bu muğlak tavırlar ECOWAS ve söz konusu ülkeler arasında gerilime neden oluyor. Kendi iktidarlarının da askeri gruplar tarafından sonlandırabileceğinden endişe eden ECOWAS liderleri, "yasadışı ve insanlık dışı" olarak nitelendirdiği söz konusu darbelere sert yaptırımlarla karşılık verdi. Blok ayrıca Nijer'de anayasal yönetimi yeniden tesis etmek için güç kullanma tehdidinde bulundu, ancak bunu aksiyona dönüştürmedi.
Bu bağlamda, yönetim kapasitesi zayıf olan bu cuntalar iktidarlarını koruyabilmek için hem bölgede, hem de ötesinde destek arayışına girdiler. Geçtiğimiz Eylül ayında Nijer, Burkina Faso ve Mali, Sahel Devletleri İttifakı adı verilen bir ortak savunma paktı oluşturdular. Ayrıca, söz konusu üç ülke, otoriter yönetimle bir problemi olmayan Rusya’yla ilişkilerini güçlendirme yoluna gittiler.
Ne yazık ki, Rusya’yla askeri işbirliği bölgedeki kırılganlığı artırıcı etki oluşturuyor. Örneğin, Mali Silahlı Kuvvetleri (FAMa) ve Wagner Grubu'na bağlı müttefik paralı askerlerin, Aralık 2021'den bu yana terörle mücadele operasyonları sırasında olası savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlediğine dair kuvvetli iddialar bulunmaktadır. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin (OHCHR) raporuna göre, FAMa ve paralı askerler yüzlerce yargısız infaz, tecavüz, cinsel şiddet ve işkence gerçekleştirdi.
Öte yandan, bahse konu cuntalar kendi meşruiyetlerini sorgulayan ECOWAS ülkeleri ve ötesinde bölgenin eski sömürge gücü Fransa ve ABD’yle ilişkilerini koparma yolunda adım adım ilerliyorlar. Ne var ki, bu süreç büyük sıkıntılara gebe. Zira, dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan bu ülkelerin ekonomileri komşularına fazlasıyla bağımlı. Nijerya ile 1.500 km'lik ortak bir sınırı paylaşan Nijer ticaretinin yaklaşık %80'ini ECOWAS üyesi bu ülkeyle yapıyor. Burkina Faso, Mali ve Nijer'in denize çıkışı bulunmuyor ve dış ticaretleri için ECOWAS’a muhtaçlar. Bloğun kurucu üyeleri arasında yer alan Mali, Burkina Faso ve Nijer ECOWAS’ın gayri safi yurtiçi hasılasındaki mevcut payı da sadece %8’dir. Ayrıca, mezkur ülkeler para birimi olarak bölgedeki diğer 5 ülkeyle birlikte avroya endeksli CFA kullanıyor.
Burkina Faso, Mali ve Nijer'in her biri farklı zorluklarla karşı karşıya olsa da, bu devletler aynı zamanda, terör, yapısal zayıflıklar, zayıf yönetişim, sınırlı devlet varlığı gibi ortak problemlerle de boğuşuyor. Beş yılı aşkın süredir Orta Sahel'deki silahlı İslamcı gruplar nüfuz alanlarını genişleterek bölgesel güvenliği tehdit ediyor. BM Mülteci Ajansının Ekim 2023 tarihli raporuna göre, 2,1 milyonu Burkina Faso'da olmak üzere, bölgede yaklaşık 3 milyon kişinin ülke içinde yerinden edildiği tahmin ediliyor. Uluslararası güçlerin varlığı ve BM barışı koruma operasyonu (MINUSMA) da dahil olmak üzere çok sayıda güvenlik girişimine rağmen bölgede istikrar sağlanamadı.
Cuntacılar iktidarı devraldıktan sonra ülkelerinde yaşanan sorunlara çözüm getirmekte aciz kaldı. Burkina Faso, Mali ve Nijer'in ECOWAS’tan ayrılmaları halihazırda zayıf olan ekonomilerine ekstra maliyet yükleyecektir ve bölgedeki güvenlik problemlerinin artmasına neden olacaktır. Bu itibarla, söz konusu ülkelerin bölgeden kopma sürecinde direnmeleri halinde, önümüzdeki dönemde Sahel bölgesindeki istikrarsızlık ve ekonomi problemlerinin kötüleşme ihtimali yüksek duruyor.