Geçtiğimiz günlerde Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ve Somali’nin özerk bölgesi Somaliland’ın Başkanı Muse Bihi Abdi’nin yaptığı açıklamalar Afrika Boynuzu’nda hareketlenmeye neden oldu. İki liderin vardığı uzlaşıya göre Somaliland’daki 20 kilometre uzunluğundaki bir sahil şeridi Etiyopya'ya belirli bir süreliğine bırakılacak. Böylelikle, denize kıyısı olmayan Etiyopya Kızıldeniz’e doğrudan açılabileceği bir limana kavuşmuş olacak. Bununla birlikte, söz konusu şeridin devrine ilişkin anlaşmanın Somali merkez yönetiminin izni ve bilgisi olmadan yapılmış olması bölgede gerginliğe yol açtı.
Mutabakat maddeleri tam olarak bilinmemekle birlikte, Etiyopya Başbakanı Ahmed'in güvenlik danışmanı Redwan Hussein devlet kanalı EBC'ye verdiği röportajda, en az 50 yıllık bir süre için Somaliland'ın Aden Körfezi kıyısında 20 km'lik bir araziyi Etiyopya’ya vereceğini, buna mukabil Somaliland'a Etiyopya Havayolları'ndan hisse verileceğini söyledi.
Öte yandan, anlaşmanın hukuksal zemininde ciddi problemler bulunuyor. Somaliland, 1991'de Somali'den bağımsızlığını ilan etti. Somaliland’da işleyen bir siyasi sistem, düzenli yapılan seçimler, kolluk kuvvetleri ve para birimi bulunmaktadır. Ne var ki, Tayvan ile karşılıklı dayanışma bağları dışında Somaliland’ın bağımsızlığını hiçbir ülke tanımamıştır. Bu bağlamda, Somaliland yetkileri söz konusu zaptın bölgenin bağımsızlığının ileride Etiyopya tarafından tanınması hususunu da içerdiğini belirtmektedir.
Söz konusu Mutabakat Zaptının Olası Etkileri
Etiyopya, Soğuk Savaş boyunca Kızıldeniz'e doğrudan erişime sahipken, Eritre'nin 1991'de bağımsızlığını kazanmasının ardından Kızıldeniz'i kaybetti. Bağımsızlığını takiben Eritre ile Etiyopya arasındaki savaş ticaretin askıya alınmasına neden oldu. Bu nedenle, Etiyopya, uluslararası pazarlara erişmek için Cibuti'ye bağımlı hale geldi. Halihazırda, Etiyopya'nın ihracat ve ithalatının yaklaşık % 95'i Cibuti üzerinden geçiyor. Etiyopya, limanlarının kullanım hakkı için Cibuti’ye yılda 1,5 milyar dolar ödeme yapıyor.
Addis Ababa yönetimi ticarette tek bir ülkeye bağlı kalmayı istemiyordu. Bu bağlamda, Somaliland ile yapılan anlaşma denize kıyısı olmayan Etiyopya’nın ticaretini güvence altına almak bakımından büyük önem taşıyor. Ayrıca, bahse konu mutabakat zaptı Etiyopya'ya, küçük ama stratejik olarak konumlanmış Cibuti'ye ödediği yıllık liman ücretlerini düşürmek için pazarlık imkanı veriyor.
Ne var ki, Kızıldeniz’e erişimini pekiştirmek için Etiyopya'nın Somaliland ile yasal olarak bağlayıcı bir anlaşma yapması gerekmektedir. Bu da ileride Somaliland'ın bağımsızlığını resmen tanımasını gerektirebilir. Dolayısıyla, mezkur anlaşma aynı zamanda Somaliland’ın bağımsızlığına giden yolda önemli bir kilometre taşı teşkil etmektedir.
Haliyle, anlaşmaya en sert tepkiyi Somali’deki merkezi yönetim verdi. Mogadişu yönetimi, Addis Ababa'daki büyükelçisini geri çağırdı. Bunun yanı sıra, Somali Meclisi 7 Ocak’ta Etiyopya-Somaliland Mutabakat Zaptı'nın geçersiz olduğunu kaydeden bir yasa çıkardı. Anlaşma sonrasında Mogadişu'da on binlerce kişinin katıldığı gösteriler düzenlendi.
Somali-Etiyopya ilişkilerinin kopması bölgesel terörle mücadele işbirliğini de zayıflatacaktır. Bu durum El Şebab'a karşı savaşan Etiyopyalı askerlerin Somali'deki yasal varlığını da mutlaka etkileyecektir.
Diğer Ülkelerin ve Uluslararası Aktörlerin Meseleye Bakışı
Konuyla ilgili olarak ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller, ABD’nin Somaliland ve Somali için önemli bir güvenlik ortağı olduğunu, Somaliland'ı da içeren 1960 sınırları içindeki Somali'yi tanıdığını ve tüm tarafları sorunlarını diyalog yoluyla çözmeye çağırdığını söyledi.
Benzer bir açıklama daha sonra İngiltere’den geldi. Londra, taraflara birbirlerinin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne tam saygı çağrısında bulunarak meselenin diyalog ile çözülmesi gerektiğini içeren bir bildiri yayınladı.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da Somali'nin birliğine, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne destek dile getirildi.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdul Fattah al-Sisi, Somalili mevkidaşına Mısır'ın Somali'nin yanında olduğunu ve ülkenin güvenliğini ve istikrarını desteklediğini söyledi.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borell Somali Cumhurbaşkanı Hassan Sheikh Mohamud ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini ve AB olarak Somali'nin birliğine, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne tam desteğini bir kez daha teyit ettiklerini vurguladı.
İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği de söz konusu mutabakatın dengeler ve istikrar yönünden zaten kırılgan olan bölgede gerilimi daha da artırma potansiyeli taşıdığı gerekçesiyle Etiyopya'nın Somaliland ile anlaşmayı yürürlüğe koymaması çağrısında bulundu.
Sonuç
Somaliland’la yapılan anlaşmayla denize kıyısı olmayan Etiyopya, Aden Körfezi’ne doğrudan açılan bir liman elde etmiştir. Anlaşma sayesinde Afrika’nın en güçlü ülkelerinden Etiyopya’nın Cibuti'ye olan bağımlılığı azalacak, ülkenin ticaret yolları çeşitlenecek ve Etiyopya Kızıldeniz’de söz hakkına kavuşacaktır.
Ancak, Addis Ababa’nın Somali’nin toprak bütünlüğünü tehlikeye atma pahasına denize açılma çabaları bölgede önemli diplomatik ve stratejik değişikliklere neden olabilir. Etiyopya’nın Somaliland’ın bağımsızlığını tanımasıyla sonuçlanabilecek bu anlaşma bölgeyi daha fazla istikrarsızlığa sürükleyebilir. Bu sürecin nasıl ilerleyeceği ve bölgesel dengeleri nasıl etkileyeceği anlaşmanın nasıl uygulanacağına bağlı olarak ileride netlik kazanacaktır.