@TC_Disisleri Bakan Yardımcısı @frkkymkc'nın BM #UPRTurkey toplantısında kağıttan okumaya çalışırken İngilizcesiyle alay konusu olup haklı bir üne kavuştuğu konuşma metni, aslında en öncelikli olarak içerik açısından skandal mahiyetteydi.
Erdoğan hükümeti ve onların iktidarından nemalanan yancıları dışında dünyada kimsenin inanmadığı açık yalanlardan müteşekkil bir metindi. Toplantıyı izleyen sağduyu sahibi herkese pes! dedirten bir pişkinlik ve inkar gösterisiydi.
Erdoğan ve hükümetinin hukuk tanımazlıkta geldiği nokta, Türkiye'de bugün her gün düzenli ve sistematik olarak imza atılan -işkence dahil- en alçakça insan hakları ihlalleri, yerli ve yabancı yandaşlara peşkeş çekilen ülkenin göz bebeği milli kaynaklar, ülkenin ekonomik, sosyal ve politik alanlarda ödemekte olduğu ve daha da uzun müddet ödeyeceği görünen ağır bedeller bugün Türkiye'yi takip eden tüm akıl ve vicdan sahiplerinin malumu. O bakımdan, haydut bir hükümetin, onun propaganda şefleri olmaya hevesli bir takım karakterler ağzıyla uluslararası mecralarda dahi tekrarlattığı bayatlamış yalanlar artık kimseyi ikna etmiyor.
Çok acıdır ki bugün artık @TC_Disisleri'nin en büyük fonksiyonu Erdoğan hükümetinin şenaatlerini aklamaya çalışmak haline getirilmiş bulunuyor. Bu bağlamda bu dönemin yıldızları, trolcükleri ileride hukuk önünde ve kamu vicdanında hak ettiklerini elbet bulacaklar.
Ne var ki #UPRTurkey toplantısında istemeden "şovu çalan", önündeki kağıttan metin okumaya çalışırken ifşa olan ortaokul düzeyindeki İngilizcesi ne yazık ki metnin içeriğindeki rezilliklerin önüne geçen @TC_Disisleri Bakan Yardımcısı @frkkymkc oldu. Sadece okuyamayışıyla değil, savunucusu olmayı kabul ettiği hukuksuzluk ve yalanlarla da bizleri Türkiye adına bir kere daha utandıran @frkkymkc, acar İngilizcesiyle sosyal medyada bomba gibi patlayınca, bir anda çok enteresan şeyler olmaya başladı!
Bir yerlerden toplanma borusu çalınmışçasına, "Allahını seven defansa gelsin!" denmişçesine, sözde birbirlerinden nefret eden birbirinden ilginç ve uzak figürler alelacele defansa gelerek @frkkymkc'yı müdafaa etmek için sıraya girdi. Hep bir elden, bunun basit ve de anlık bir dil sürçmesinden ibaret olduğu, herkesin başına gelebilecek bir insanlık hali olduğu gibi kalıp savunma cümleleriyle apaçık bir rezaleti, böylesine çıplak bir skandalı kendi akıllarınca perdelemeye, örtmeye çabaladılar.
Bu kapsamda "Tanırım, iyi çocuktur", "İngilizcesi şöyle mükemmeldir!", "Kendisine böyle kefilim!"lerle kimler tekmil vermedi ki!..
@TC_Disisleri'ni aile şirketi haline getirmiş ve açtıkları tezgahın devamı için çarpışan olağan “beyaz” şüphelilere ilaveten Egemen Bağış'tan Akit yazarına, Abdülkadir Selvi'den Serkan İnci'ye, Fatih Tezcan'dan Richard Moore'a, İsmail Saymaz'dan son günlerde TÜRGEV&Ensar Vakfı için sağladığı hizmetlerle adından söz ettiren Kızılay'ın Gn. Md. Yardımcısı Küçük'e kadar uzanan şahane bir yelpaze!
Allah insana böyle enteresan! bir kompozisyonun aynı anda müdafaasına koştuğu bir işlevsellik nasip etmesin.
Bir gün duyarsanız ki, bu görünürde "beş benzemez" isimlerin topu birden işi gücü bırakıp aynı anda canhıraşane beni savunmaya koşmuşlar; biliniz ki ben haram yemişimdir!! Şey... pardon, o başka filmdi.
Üzgünüm ama mesele öyle birilerinin kasıtlı manipülasyon ve laf kalabalığıyla göstermeye çalıştığı gibi bir anlık dil sürçmesi, insanlık hali falan değil. 25 yıldır diplomat olarak maaş alan, isminin önünde Büyükelçi yazan, daha da ötesi Dışişleri Bakan Yardımcısı, AB İşleri Başkanı gibi kocaman titrler taşıyıp, sözde Türkiye'yi diğer devletler nezdinde en üst düzeyde temsil eden, bugünkü @TC_Disisleri'nin "gözde diplomatı" @frkkymkc'nın İngilizcesini tüm dünya izledi, dinledi. Yani o meslek, o kıdem ve o konum için baştan sona herşeyiyle fecaat olan İngilizcesini…
Böyle organize dezenformasyon atağını görünce üşenmedim, inadına 2 saatimi heba edip @frkkymkc'nın hastaları ayağa kaldıracak ileri düzey" İngilizcesinden bazı ufak kesitleri bir araya getirdim. Buyurun konuşmasının daha yalnızca ilk kısmından bir takım inciler: https://twitter.com/tahirsanli/status/1224888680986357761
Şimdi insanların %100 haklı olarak tepki gösterdiği / alay ettiği rezaletin ne olduğunu açık seçik birilerinin gözüne soktuğumuza göre bakalım; eser buyken cansiperane @frkkymkc'nin İngilizcesine kefil olmalar, kaparo bırakmalar, önüne yatmalar son derece enteresan, değil mi?
O halde, bilhassa hariciyeciler açısından önümüzde 2 seçenek var; daha fazla değil.
1* Ya kendileri de ezbere savunmaya çalıştıkları kişi gibi iyi İngilizce bilmedikleri için duydukları şeyi güzel İngilizce zannediyorlar - ve böylece kendi kalitelerini ele vermiş oluyorlar;
2* Ya da kendi "örtülü" kliklerinin / parçası oldukları menfaat ittifakının çıkar ve ikbalini her şeyin (özellikle de milletin menfaatinin) üzerinde tutarak, İngilizce bilen bütün akıl sahiplerinin gözlerinin içine baka baka buz gibi yalan söylüyorlar.
Peki bu hadise neden önemli? @frkkymkc çok mu özel bir şahıs?Hiç değil; bakanlıkta şu anki eşkiyalık devrini şahsi ikbale tahvil etmeyi seçmiş ahlaki kodu esnek çoklarından yalnızca bir tanesi aslında.Ama bu konuda göze giriyor olacak ki, Bk Yrd bile kapmış! Allah kabul etsin!
Burada esas mevzu şu: Bu soluk soluğa @frkkymkc'yı cilalamaya, korumaya koşanlar beni ve başka yüzlerce genç diplomatı "dil bilmiyorlar, temsil kabiliyetleri yok" alçakça iftiralarıyla ihraç eden, bakanlığı kendi malları bilen, elitliği kendilerinden menkul vasat "seçkinler".
İftirada, vasatlıkta ve hasette birleşen bu grubun, ihraç ettikleri diplomatlara bu kadar kara çalarken, şimdi tam da bakanlığın tepe ismi eliyle, öteden beri Türk toplumu nezdinde yaratmayı ve sürdürmeyi başardıkları o "yabancı dili aşkın, kültürü ve görgüsüyle parmak ısırtan, müthiş donanımlı dünya vatandaşı" illüzyonunun paramparça olması, tüm ülke ve dünya nezdinde gerçek kalitelerinin ortaya çıkması feci halde keyiflerini kaçırdı. Büyü fena bozuldu!
"Allah'ın lütfu" darbe girişimi sayesinde ilan edilebilen OHAL'den istifadeyle bütün evrensel hukuk ilkeleri hiçe sayılarak Dışişleri Bakanlığından ihraç edilen şahsım gibi diplomatlar hakkında, daha darbenin öncesinden itibaren sözkonusu örtülü klik ile hükümet, iki tarafın da işine gelen bir takım yalanları ortaklaşa en yüksek perdeden dillendirdiler. Gazetelerin ilk sayfalarında çarşaf çarşaf sipariş iftiralar yayınlattılar, bakanlık "seçkinleri" kurum içinde ve dışarıda bu yönde kamuoyu oluşturmak için ekstra mesai yaptılar.
Keza ihaleler konusundaki titizliği!, dürüstlüğü(!) dillere destan olan @MevlutCavusoglu bu ahlaksız iftiraları bulduğu her fırsatta kamuya açık mecralarda seslendirdi. Türkiye'de hakikat ve hukuk uzak birer hülya haline geldiğinden, açtığım davalar elbette ki sonuçsuz kaldı.
Bu hayasız akınlara ilişkin cevabımı, kullanışlı yalancılar @UlucOzulker ve @baskin_oran'a hitaben yazdığım açık mektubumda ortaya koymuştum: https://twitter.com/tahirsanli/status/1220004629066416131
(Burada açık mektubumda düştüğüm şerhe tekrar atıf yapmak isterim; bu ahlaksızlık kampanyasının parçası olmayan ve donanımıyla bulunduğu konumun hakkını veren nitelikli, dürüst meslektaşlarımı bahsettiğim kapsam dışında tutuyorum elbette.)
Hakkaniyetli olmak gerek; Dışişleri Bakanlığında anadiline yakın hakimiyette İngilizce ya da Fransızca konuşabilen insanlar da -sayıları çok olmasa da- mevcut. Bununla birlikte, vatandaşın algısının aksine, vasatın üstünde İngilizce konuşmaktan aciz olduğu halde Büyükelçi pozisyonuna kadar gelebilmiş, getirilmiş çok sayıda isim vardır Hariciyede, dünden bugüne. Terfi ve tayinlerde soyad kalifikasyondan çok daha belirleyicidir!
Yani, acıdır ki, normalde Aday Meslek Memuru bile olamaması gereken bir İngilizceyle Büyükelçilik makamına kadar gelebilmişlik konusunda @frkkymkc kesinlikle istisna değil.
@frkkymkc'nın #UPRTurkey'deki fiyasko İngilizcesi üzerine acil destek cephesinin göreve koşmasına dönecek olursak; kağıt üstünde karşıt ve birbirine muarız görünen grupların mensubu bunca "beş benzemez" ismin telaşla ittifaklarının adamına sahip çıkma çabaları içinde kendilerini ele verişlerini, saflarını açık edişlerini, yan yana saf bağlayışlarını izlemek müthiş keyifliydi :)
(Tabi aralarında tek tük tesadüfen/yanılarak Kaymakcı'yı savunan da vardır) Bu açıdan içinden geçilen dönemi çok göz açıcı ve aydınlatıcı buluyorum.
Hizmetinde oldukları ajandalarla ilgili hala zihninde şüphe olan insanların fikirlerini netleştirmelerine yaptıkları bu kıymetli yardımlar için Faruk Kaymakcı Muhibleri Derneğinin tüm üyelerine can-ı gönülden teşekkür ederim.