23 Şubat Seçimleri Almanya İçin Ne Anlama Geliyor?

January 28, 2025
by Yasir Gökçe, published on 28 January 2025
23 Şubat Seçimleri Almanya İçin Ne Anlama Geliyor?

Avrupa Birliği’nin en etkili ülkesi Almanya, 23 Şubat’ta erken seçime gidiyor. Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, Alman Meclisi'nde yaşanan uzun bütçe tartışmalarının sonunda, aynı zamanda koalisyon ortağı olan Maliye Bakanı’nı 6 Kasım’da azletmiş ve hükümetin bu haliyle yönetilemez olduğu kanaatine vararak Meclis’ten güvenoyu talebinde bulunmuştu. 16 Aralık’ta yapılan oturumda Scholz’un parlamentodan güvenoyu alamaması neticesinde ise seçimlere gidilmesine karar verildi.

Kaynak: WSJ

Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri Olaf Scholz’a karşı yaşanan bu güven kaybı, Kasım ayında Meclis’te yapılan bütçe tartışmalarından çok daha önce hissedilmeye başlanmıştı. Yapılan anketlerde, Şansölye Scholz’un ülke yönetiminde güven ve ekonomide istikrar vadeden bir lider olma görüntüsünden giderek uzaklaştığı gözlemleniyordu. Örneğin, “Scholz başbakan olarak görevinde başarılı mı?” sorusuna olumsuz yanıt verenlerin oranı 2022 başlarında %15 civarındayken, bu oran şu anda %65’lere çıkmış durumda.

Kaynak: WSJ

Almanların refah düzeyinde ve günlük yaşamlarında hissedilecek düzeyde bir düşüş yaşanması aslında bu sonucu tahmin edilir kılmaktaydı. Alman ekonomisinin uzun yıllar sonrasında ilk defa iki yıl üst üste büyüme gösterememesinin faturası derhal Scholz’a kesilmiş görülüyor. Keza Ukrayna-Rusya Savaşı ve Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle artan enerji fiyatları ve diğer maliyetler ile Ukrayna’dan gelen yeni göç dalgası, Almanya’nın durgunlaşan ekonomisine yeni yükler getirdi. Ayrıca, Almanya’nın önemli ticaret ortaklarından Çin’le ticaretin oldukca düsük seyretmesi ve Alman otomotiv sektörünün Çin’in elektrikli arabalarıyla rekabet edememesi yüzünden pazar kaybı yaşaması da Scholz’un bir şeyleri yanlış yaptığı yönündeki kanaatleri güçlendirdi. Son olarak, Almanya’nın yapısal sorunlarına çözüm getirme vaadiyle gelen Sosyal Demokrat, Liberaller ve Yeşiller’den oluşan koalisyon, hantal bürokrasi, işlevini yitiren altyapılar ve dijitalleşme gibi sorunlarda da yeterli bir iyileşme sağlayamadı.

Seçimi Kim Kazanır?

Kaynak: The Guardian

Almanya, yukarıda bahsedilen sosyoekonomik şartlar altında Şubat ayında seçime gidiyor. Seçimlere katılacak partiler, parti programlarında üç aşağı beş yukarı söz konusu sorunlarla nasıl başa çıkacaklarına yer vermektedir. Bir zamanlar Angela Merkel’in liderliğini yaptığı Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Partisi’ne şu anda Friedrich Merz başkanlık etmektedir. CDU, şu anda anketlerde en önde olup, ekonomik zorluklara yanıt olarak vergi indirimleri ve daha sıkı göç politikaları önermektedir. Partinin odağında mali disiplin ve geleneksel değerler bulunmaktadır. 

Diğer yandan, aşırı sağcı politikalarıyla gündemde olan Almanya için Alternatif (AfD), anketlerde ikinci sırada yer almaktadır. Göçmenlerle ilgili şiddet olaylarını kullanarak kamuoyunda desteğini artıran AfD, Elon Musk’ın da açık desteği sayesinde daha görünür hale gelmiştir.Mevcut Şansölye Olaf Scholz’un partisi olan Sosyal Demokrat Parti (SPD), anketlerde üçüncü sıradadır. SPD, ekonomik eşitlik ve sosyal destek sistemlerini güçlendirmeyi öncelemektedir. Scholz’un koalisyon ortağı Yeşiller, yenilenebilir enerji politikalarını desteklemekte ve iklim krizine karşı daha radikal adımlar atılmasını talep etmektedir. Scholz’un diğer bir koalisyon ortağı olan ve sonradan desteğini çeken Hür Demokrat Parti (FDP) ise dijitalleşme ve serbest piyasa ekonomisine vurgu yapmaktadır.

Aşırı sağcı politikalarından ötürü bütün partiler, AfD ile koalisyon kurmayacaklarını peşinen belirtmiştir. Bu durum da anketlerde birinci ile üçüncü sıradaki CDU, SPD ve muhtemelen üçüncü bir partinin koalisyonuna işaret etmektedir. CDU ve SPD’nin koalisyon ortağı olması, Alman Anayasası’nın (Grundgesetz) benimsendiği 1949 yılından itibaren gözlemlediğimiz Alman koalisyon geleneğinde sık karşılaşılan bir durum değildir. Diğer bir deyişle, Almanya’yı şu ana dek ya CDU’nun ya da SPD’nin başı çektiği koalisyonlar yönetmiştir. CDU dönemlerinde ekonomik istikrar ve maliye politikalarına odaklanılmış, SPD dönemlerinde ise sosyal hizmetler ve refahın eşit bölüşümü öncelenmiştir.

Diğer yandan, CDU ve SPD’yi içeren koalisyonlar, “büyük koalisyon” olarak adlandırılmış ve ekonomik kriz ya da göç krizi gibi ulusal sorunlarla başa çıkmak amacıyla 1966-69 dönemi ve 2005 sonrası Merkel koalisyonlarında görülmüştür. 23 Şubat seçimleri de CDU ve SPD’yi içeren bir büyük koalisyonu netice verecek gibi görünmektedir. 

Her ne kadar AfD’nin yeni iktidar koalisyonu içinde yer almayacağı öngörülse de, AfD’nin bazı fikirlerinin iktidara geleceği söylenebilir. CDU ve SPD’nin göçmen politikaları, AfD’nin başlattığı göçmen karşıtlığı rüzgarından etkilenmiş görünmektedir. Her iki parti de göçü sınırlamayı vaat etmektedir. Hatta CDU, sınır kontrollerini yeniden devreye sokmayı ve iltica süreçlerini yurtdışında sonuçlandırmayı teklif etmektedir. Benzer şekilde, her iki parti, vergilerin düşük gelir grupları için düşürülmesi konusunda hemfikirdir. Altyapı yatırımları, yeşil enerji ve Ukrayna’ya yardım konularında ise derin fikir ayrılıkları mevcuttur.

Özetle, 23 Şubat seçimleri, Almanya’nın (alt)yapısal, mali ve sosyoekonomik sorunlarıyla nasıl başa çıkacağı ve AB değerleri ile ulusal çıkarlar arasındaki çatışmayı ne yönde dengeleyeceği hususlarında etkileyici olacaktır.

You may also like

Transnational Repression: Weaponizing Financial Systems

September 25, 2024
by Dr. Yasir Gökçe, Haşim Tekineş, Mayra Russo and Sara Kezia Heinonen, published on 25 September 2024
In this episode, Dr. Yasir Gökçe, Mayra Russo, Sara Kezia Heinonen and Haşim Tekineş discussed our report published in August on weaponizing financial systems by Turkey against its opponents. The co-authors of the report shared more details over this abuse of Turkey.

How to Tackle Cyberattacks Against Space Infrastructure

April 3, 2024
by Yasir Gökçe, published on 3 April 2024
Dr. Yasir Gökçe and Brianna Bace have discussed the legal and political dimensions of cyberattacks against space infrastructures and their recent academic article on this issue.

PERSECUTORY CONFISCATION AMOUNTING TO CRIMES AGAINST HUMANITY IN TURKEY

December 24, 2023
by Yasir Gökçe, published on 24 December 2023
instituDE Director Dr. Yasir Gokce eloborated on the widespread and systematic nature of property rights violations in Turkey as a part of CrimesAgainstHumanity targeting Gülen Movement, with reference to the recent instituDE report thereon.