Tamamen cadı avına dönüşen Türkiye’deki hukuksuz operasyonların bugünkü hedeflerinden birinin, 29 KHK'lı diplomat olduğunu öğrendik. Diğer mağdurlarla beraber meslektaşlarımıza yapılan bu hukuk dışı operasyonu en sert şekilde kınıyoruz.
Mayıs 2019’da Ankara Emniyeti'nde meslektaşlarımıza işkence yapılmasının ardından aldığımız gözaltı haberleri bizleri hep endişeye sevk etmekte. Ayrıca, fiziki işkencenin dışında, farklı gözaltı süreçlerinde birçok meslektaşımıza psikolojik işkence ve kötü muamele de yapılmıştır. Bu sebeple, instituDE olarak sözkonusu yargı sürecini yakından takip etmekteyiz.
Siyasetin müdahalelerine boyun eğen, bağımsızlık ve tarafsızlığını yitirmiş yargının durumu herkesçe bilinmektedir. Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde Türkiye 2021 yılı itibarıyla 139 ülke arasında 117. sırada bulunmaktadır. Bu husus endişelerimizi arttırmaktadır.
Bazı arkadaşlarımızın Mayıs 2019’da gözaltına alınmış olmalarına ve haklarında zaten devam eden yargı süreçleri bulunmasına rağmen, aynı sebeplerle tekrar gözaltına alınmaları bu operasyonun iyi niyetle yapılmadığına işaret etmektedir. Nitekim, bugün gözaltına alınanlar arasında Mayıs 2019’da ağır işkence görmüş olanlar da yer almaktadır.
Meslektaşlarımıza yönelik ihraçlar ile gözaltı operasyonları, büyük oranda Bakanlık içinden bir ekibin fişlemelerine dayanmaktadır. Gözaltılara gerekçe yapılan iddialar ise mesnetsizdir. Sözkonusu iddiaların geçersizliği instituDE tarafından daha önce de detaylı şekilde izah edilmiştir.
Olası işkence ve kötü muamelelerin fail ve azmettiricilerinin, isim isim hukuk önünde hesap vermeleri için gerek ülke içi gerek uluslararası mecralarda konunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı, bundan asla vazgeçmeyeceğimizi net bir şekilde ifade ediyoruz.
instituDE olarak bugünkü operasyonu çok yakından takip etmekteyiz. Gözaltına alınan meslektaşlarımızın hukukun icap ettiği üzere bir an önce salıverilmelerini sorumlulardan bekliyoruz.